2 Haziran 2010 Çarşamba

TOKAT'TA TERÖRE VURULAN TOKAT







MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ mehmet_sukru_bas@mynet.com

TOKAT’TA TERÖRE VURULAN TOKAT

Tokat İl Jandarma Komutanlığı’nda yan yana dizili yedi musalla taşı. Musalla taşlarında al bayrağa sarılı yedi tabut. Her tabutta kahpece hazırlanmış bir tuzağa düşürülerek şahadet şerbetini içen yedi fidan, yedi aslan, yedi kahraman.

Namazları kılınıyor bu kahramanların. Dualar okunuyor, gözyaşları sel olup akıyor. Al bayrağa sarılı yedi tabut, yedi ambulansa konuluyor. Yedi ambulans sirenlerini acı acı çala çala il merkezine giriyor. Asker- sivil, genç- yaşlı, kadın- erkek… Tokatlılar caddenin her iki tarafını tıklım tıklım doldurmuşlar. Şehitlerini uğurlamak için adeta seferber olmuşlar. Şehitlerine karşı en kutsal görevlerini yerine getiriyorlar. Bir düğün alayı gibi yer gök Türk bayrakları ile donatılmış. Caddeler, sokaklar, pencereler balkonlar…

İnsanlarımız cadde boyunca dizilmişler. Al bayrak altındaki şühedalara selam duracaklar. Ben diyeyim beş bin, siz deyin on bin vatan evladı. Ellerinde Türk Bayrakları, dillerinde Fatiha’lar şehitlerini uğurlayacaklar.

Analar görüyorum kucağında küçücük çocukları, öğrenciler görüyorum ellerinde Türk Bayrakları. Askerlerimiz geçiyor yerleri titretircesine ellerinde peygamberden emanet mübarek sancakları.

Kalpleri buruk, gözleri yaşlı, ama hepsi vakur, hepsi inançlı.

Tokatlıları görüyorum yürüyorlar el ele, gönül gönüle “Şehitler ölmez, vatan bölünmez; bu iş bu kadar ucuz değil, bu iş burada bitmez” diye haykırıyorlar. “Biz daha ölmedik.” diyorlar.

Tokatlıları görüyorum şehitlerine selam duruyorlar.

Tokatlıları görüyorum lanet teröre, hain teröriste şiddetli bir tokat vuruyorlar.

Türkiye’ye örnek oluyorlar.

***

En önde Adanalı Uzman Çavuş Harun Arslan,

Arkasında Adıyaman’ın onurlu evladı Onur Bozdemir,

Ordu’lu Kemal Pide,

Muş’lu Ferit Demir ile Yakup Mutlu,

Giresunlu Cengiz Sarıbaş ve….

Hatay’ın genç fatihi Fatih Yonca….

Giyinmişler bayramlık elbiselerini Hakk’a yürüyorlar, cennete gidiyorlar. 253 bin Çanakkale şehidi ile arkadaş, Nebiler Nebisi ile komşu olacaklar.

Atatürk’e yoldaş olacaklar.

***

Tokat dediğimiz bir uzun çarşı. Şehri boydan boya ikiye ayıran bir cadde. Bu caddenin her iki yanında on binler. Nasıl geldiler, nerden geldiler, hangi mukaddes davada birleştilerse hepsi el ele gönül gönüleler. Cumhuriyete sevdalı vatanına âşık insanlar.

Bakışlarında bir ışık, duruşlarında vakariyet var.

Bakara suresinde “Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölü demeyiniz. Bilakis onlar diridirler” buyruluyor. Bu müjde doğrultusunda yedi ambulans, yedi ana kuzusunu analarına, yollarını bekleyen yavuklularına ulaştırmak için yedi bölgeye ayrılıyor.

Yedi şehit cenazesi yedi bölgeye doğru yola çıkıyor.

***

Bütün bunları akşam haberlerinde televizyondan izliyorum. Ben ağlıyorum, hanım ağlıyor ilköğretim ikinci sınıftaki torunum ağlıyor, yer gök ağlıyor.

Sadece caniler, sadece canavarlar, sadece hayvanlar ağlamıyor.

Yaşlı bir insan dudakları titreye titreye, gözlerindeki yaşlara hâkim olmaya çalışıyor ve Akif’ten bir şiir okuyor gönül tellerimizi titreten, gözlerimizi nemlendiren bir şiir. Şiirden öte bir müjde. “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden Makber // Sana aguşunu açmış duruyor peygamber “ diyor.

***

İnanıyorum ki bu aziz ve mübarek yedi şehidimizi Peygamberimiz efendimiz bekliyor. Onlar ilelebet cennet-i alada kalacaklar. Cennetin gül bahçesinde peygamberimizle kol kola olacaklar.

Peki, ya onlara pusu kuranlar, ya onlara tetik çekenler, ya tetik çekenleri destekleyenler, onları besleyenler onlarda ilelebet cehennemin kör kuyusunda yılanlarla, çıyanlarla sarmaş dolaş olacaklar. Cehennem ateşinde ilelebet yanacaklar. Bu cennet vatana layık olmayanlar elbette ki cennete de layık olmayacaklar.

***

Selam olsun size aziz şehitlerim,

Selam size Tokatlı kardeşlerim,

Selamlar size!....

***///***

Mehmet Şükrü Baş 10 Aralık 2009 Elazığ Nurhak Gazetesi

11 Aralık 2009 TOKAT Gazetesi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder