1 Haziran 2010 Salı
BAŞBAKANIMIZ AĞLIYOR
HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
BAŞBAKANIMIZ AĞLIYOR
Sizler hiç bir başbakanın ağladığını gördünüz mü?
Geçen hafta içerisinde bir televizyon programında Sayın Başbakanımızı gözlerinin yaşını silerken gördük. Başbakanımız ağlıyordu.
Yaşı geçkin bir aile büyüğümüz bana hitaben –" Oğul başbakan niye ağlıyor?" diye sordu.
Sahi başbakanımız neden ağlıyordu? Yapılan söyleşide Amerika'da tahsil gören çocuklarının özleminden ağlıyordu.
Ben de bilirim gurbette çocuk okutmanın ne kadar zor olduğunu. Büyük oğlum İstanbul Hukuk Fakültesi'nde okuduğunda bizim hanımla beraber zaman zaman ağlıyorduk.
Ama bu ağlayışımız çocuğumuza duyduğumuz özlemden ziyade çektiğimiz sıkıntıdan kaynaklanıyordu. Maddi durumumuz bu eğitime elverişli değildi. Satarak, savarak her bankaya her ay borçlanmamız nedeniyle çektiğimiz sıkıntıdan kaynaklanıyordu. Oysa Sayın Başbakanımızın böyle bir sıkıntısı yok, çocukları aldıkları burslarla okuyorlar. Hem de dünyanın en gelişmiş, en geliri yüksek ülkesinde başbakan çocuğu olarak okuyorlar.
Elazığ'da Hukuk Fakültesi yoktu ama Türkiye'de 77 tane birbirinden değerli üniversitemiz var. Mademki hasretliğe dayanamıyorsunuz alın yavrularınızı bu üniversitelerimizde okutun. Yoksa üniversitelerimizdeki eğitim öğretimi mi beğenmiyorsunuz? İşte burada ağlama sebebinizi anlamakta güçlük çekiyorum.
Ağlamak duygusallıktır. Ağlamak güzeldir. Her ne kadar atalarımız "Erkekler ağlamaz" demişlerse de ben pek çok kere ağladım. Halada ağlıyorum.
Niye ağlıyorsun diyenlere de…..
• Her gün albayraklarla sarılı tabutlar içindeki gencecik fidan gibi evlatlarımın şehit oluşuna ağlıyorum.
• Yıllar yılı içimizdeki var olan terör belasından ülkemin kurtarılamadığına ağlıyorum.
• Gelir dağılımındaki adaletsizliğe ağlıyorum.
• Sefaletin getirdiği ortamda dağılan ailelerimizin dramına ağlıyorum.
• İşsizliğin bu ülkede kader olduğuna ağlıyorum.
• Bazı şehirlerimizde dedemin al kanı ile renklenmiş bayrağımızın yakılışına ağlıyorum.
• Serde şairlik var ya ülkemin hak etmediği bir şekilde yönetilmesine ağlıyorum.
Peki, başka kimler ağlıyor?
• Bu memlekette hâlâ çocuğuna gerekli eğitim ve sağlık imkânını veremeyen hatta çocuğunun ilacını alamayan babalar ağlıyor.
• Her şehit cenazesinde tabuta sarılıp ağlama sınırlarını aşan gözyaşlarında boğulan analar, bacılar, eşler ağlıyor.
• Yıllardır Yıldız hemşireler ağlıyor.
• Bir ordu halini alan şehit aileleri ağlıyor.
• Esnafımız kan ağlıyor.
• Memurumuz emeklimiz ağlıyor.
• Milyonlarca açlık sınırındaki insanlarımız ağlıyor.
• Yine milyonlarca boşta gezen, bir bardak çay parasına muhtaç gencecik fidan gibi evlatlarımız ağlıyor.
• Çiftçimiz gözyaşlarına boğuluyor.
Peki, siz niye ağlıyorsunuz Sayın Başbakanım siz niye ağlıyorsunuz?
Bu millet sizi ağlayasınız diye iktidar yapmadı, başbakanlığa taşımadı. Bu millet sizi gülmeyen yüzünü güldürmeniz için başbakan yaptı. Bu yüzden sizin ağlamaya hakkınız olduğunu sanmıyorum.
Siz bu makama çözüm üretmek için, ekonomiyi güçlendirmek için, terörü bitirmek için, işsizliği yoksulluğu kaldırmak için, halkın derdine çare olmak için geldiniz.
Ağlamak için değil.
Siz ağlarsanız bu millet ne yapsın?
*****
Mehmet Şükrü Baş 29 Haziran 2006 Elazığ Nurhak Gazetesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder