2 Haziran 2010 Çarşamba

SANDIKLI RÜYASI -2-
















Sandıklı Kaymakamı Samet Ercoşkun ve muhterem
eşleri şairlerle birlikte yaylada
















Sandıklı Kaymakamı ve eşi ile
Sandıklı Belediye Başkanı ve eşi
















Fazıl Ahmet Bahadır, Elazığlı sanatçılar Zülfü Demirtaş, Hasan Öztürk,
Bahaeddin Karakoç, Emekli Vali Şair Rıza Akdemir, Rıdvan Çongur,
İsmail Özmen, Muammer Aksoy, Hasan.... R.Mithat Yılmaz,
Ahmet Otman, Gazi Özcan ve Günerkan Aydoğmuş






























Elazığlı şairler Sandıklı Yunus Emre anıtı önünde
















Panele katıldığımız okulun önünde
















Törende
















Yaylada
















Sandıklı'da şehir gezisi























Gazi Antep'ten Mehmet Kara,Mersin'den Mine Bahçeçi,

Sandıklı'dan Hoca hanım ve Afyon'dan Ali Akçeken


MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

mehmet_sukru_bas@mynet.com

SANDIKLI RÜYASI -2-

Tahmin ettiğimiz üzere gece yarısını birkaç dakika geçe aracımız görkemli bir otelin bahçesinden içeri girdi. Bu otel 51 bin metrekare alan üzerinde inşa edilmiş, beş yıldızlı, 192 odada 500 yataklı, içerisinde bulunduğumuz senenin nisan ayında faaliyete geçmiş çok yönlü bir termal otel olma yanında Türk turizmine büyük bir katkı sağlayan muhteşem bir yapı idi.

Daha önce belirlenen odalarımıza yerleştik.

12 Mayıs sabahı uyandığımızda karşımızda Sandıklı’nın çalışkan ve ödüllü kaymakamı Sayın Samet Ercoşkun’u gördük. Biz, onun misafirleri idik. Zaten o bize, biz de ona yabancı değildik. Elazığ Sivrice’de, Kütahya Simav’da hep birlikte bu gibi kültürel faaliyetlerin içerisindeydik. Çünkü o bir gönül adamıydı. Yunus Emre’nin türbesinin bulunduğu bir ilçede görev yapar da onun adına yakışır bir faaliyeti sahneye koymaz mıydı? O da öyle yaptı ve “ANADOLU YUNUS’TUR” Şiir Şölenini hazırladı. Yurt içinden ve yurt dışından pek çok şair edip ve yazarları bu etkinliğe davet ederek sorumluluk duygusu içerisinde görev yaptığı ilçeye borcunu ödedi.

***

Otelin lobisinde kendimizi bir dostlar meclisinde gördük. Emekli

Vali Rıza Akdemir ile Bahaettin Karakoç’un elini öptük. Kardeşimiz demekle iftihar ettiğimiz eğitimci şair ve yazar Fazıl Ahmet Bahadır’ı kucakladık.

Anadolu’nun yunusları Ankara’dan Rıdvan Çongur, Yahya Akengin, İsmet Bora Binatlı, Ali Akbaş, İlter Yeşilay, Yozgat’tan Mevlüt Uluğtekin Yılmaz, Tokat’tan Mehmet Emin Ulu, Gaziantep’ten Mehmet Kara, Gümüşhane’den Talat Ülker, Niğde’den İsmail Özmen, Salihli’den Ahmet Otman, İzmir’den İsmail Göktaş, Trabzon’dan Harun Yavruoğlu, Mersin’den Mine Bahçeci, Mardin’den (Eskiden Elazığlıydı) Yurdal Demirel, Elazığlı TRT sanatçıları Zülfü Demirtaş, Hasan Öztürk, Esat Kabaklı ve daha niceleri ile hasret giderdik, sarmaş dolaş olduk.

***

Buradaki bu faaliyetin adına “Anadolu Yunus’tur” diyenler Anadolu’yu tasvir eden en isabetli bir görüş bildirmişlerdir. Hakikaten Anadolu Yunus’tur. Yunus da Anadolu’dur. Bu örf, bu anane, bu terbiye ve bu misafirperverlik dünyanın hiçbir yerinde yoktur ve olamazda. Bu değerler Anadolu insanına münhasır olan değerlerdir. Otelin lobisinde oturuyoruz. Bir beyefendi bana yaklaştı ve “Mehmet Şükrü Bey siz misiniz?” dedi. “Evet” dedim. Yüzünde gülücükler oluştu, sevdiği, aradığı bir kişiye kavuşmuş gibi bir hali vardı. “Hocam ben Osman Ulusoy Yaşarlar. Zekiye Ana İlköğretim Okulu Müdürüyüm. Sizinle ben ilgileneceğim. Burada kaldığınız sürece sizinle birlikte olmaktan mutluluk duyacağım.” dedi. Şaşırıp kalmıştım. Bu asırda bu nezaket, bu olgunluk ve bu terbiye. İçimden kendisini kucaklamak geçti. Onun şahsında Sandıklı’dan gördüğüm bu misafirperverlik, bu ev sahipliği beni fazlasıyla duygulandırmış, mütehassıs etmişti. Kendi kendime işte Prof. Saffet Solak’ın “Işığı Yanan Evler” makalesinde anlatılan Anadolu insanı budur diye düşündüm.

***

Saat on biri gösterdiğinde ilçe kütüphanesi önünde şairler yürüyüşü başladı. Önde Afyon Valisi Haluk İmga, Afyon Milletvekili Zekeriya Aslan, Sandıklı Kaymakamı Samet Ercoşkun, Sandıklı Belediye Başkanı İsmail Elibol, Afyonkarahisar eski belediye başkanı hemşerimiz Hayrettin Barut olmak üzere yurt içi ve yurt dışından katılan şairler ve sanatçılarla birlikte yüzlerce Sandıklı vatandaşın katılımı ile eller üzerinde taşınan kocaman Türk bayrağının gölgesinde yürünüyordu.

Bu, insanın duygularını galebe getiren müthiş bir tablo idi.

İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan kaymakamlık önündeki törende yapılan konuşmalarda konuşmacılar Yunus’un kişiliğini anlatırken ilimiz Kültür Müdürü Tahsin Öztürk yaptığı o muhteşem konuşmasında Yunus Emre’yi anlamanın ve onu anlatmanın bir görev olduğunu, bu gün insanlığın Yunus Emre’nin fikirlerine muhtaç olduğunu vurguladı.

O günü Sandıklılarla ve buraya gelen şairlerle tanışıp konuşmakla geçerdik. Sandıklı Belediye’sine gittik gönlü bol ve gönlü gani Belediye Başkanı İsmail Elibol’u ziyaret ettik. Makamında uzunca bir sohbet etme imkânı bulduk.

Akşam Park Otelin 500 kişilik konferans salonunda Atatürk Kültür Merkezinin katkıları ile sahne alan “Yunus Emre, Sevgiye Adanmış Bir Hayat” adlı konferansı, akabinde Azerbaycanlı sanatçı Zelimhan Yakup’tan Yunus Emre Destanını, akabinde Üsküdar Musiki Cemiyetinin sunduğu Yunus Emre’nin eserlerinden oluşan nefis bir müzik ziyafetini dinledik.

Yarın sabah Yunus’un mezarına gideceğiz, Taptuk Emre’yi ziyaret edeceğiz. Yarını bekleyiniz.

***///***

Mehmet Şükrü Baş 25 Mayıs 2010 Elazığ Nurhak Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder