16 Ağustos 2010 Pazartesi

E K M EK
















MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

mehmet_sukru_bas@mynet.com

E K M E K

Bilindiği gibi uzun zamandan beri ilimizde ekmek somun ve pide olmak üzere değişik yerlerde, değişik fiyatlara satılıyordu. Bazı yerlerde pide ekmeği 50 kuruşa satılırken bazı yerlerde 60 kuruşa satılıyordu. Özellikle büyük marketlerimiz somunu ekmeğini 35 kuruşa satabiliyorlardı.

Alan razıydı, satan razıydı.

Hiç kimse kâr etmediği ekmeği 35 kuruşa satmazdı. Her ne kadar küçük esnaflar marketlerin sürümden kazındığını iddia etseler de onların dahi kâr etmediği bir ticareti sürdürmeleri ebetteki düşünülemezdi.

Ekmek ucuzdur, pahalıdır, ekmek üreticiye kaça mal olur? Üretici bu ekmeği kaça satarsa kâr eder? Bunların hesabını yapmaya muktedir değiliz. Biz sadece ekmeğin fakir fukaranın sofrasına kaça ve hangi şartlarda mal olduğunun hesabını yaparız. Çünkü biz tüketiciyiz.

***

Ekmek sofralarımızın olmazsa olmazıdır. Zengin olsun, fakir olsun kim olursa olsun ekmeksiz sofraya oturamaz. Ekmeksiz çoluk çocuğunun karınlarını doyuramaz. Bu yüzden ekmek halkın gözünde Mushaf kadar mübarektir. Ekmeğe saygı göstermek gerekir.

Bir aile düşününüz baba emekli anne ev hanımıdır. Çocuklarının birisi vatani görevini yapmakta birisi dershaneye gitmektedir. Biriside askerliğini bitirmiş boşta gezmektedir. Evin bütün ihtiyacı sekiz yüz lirayı bulmayan babanın emekli maaşındadır.

Yine bir aile düşününüz iki ebeveyn, boşta gezen üç genç tek sosyal güvenceleri sadece anne ve babanın bağkurlu olmaları, çocukların hiçbir güvenceleri yok. Tek gelirleri babanın elbise tamirciliği yaptığı küçücük bir dükkân Baba bu dükkânda elbise tamir ediyor. Bu kazancı ile beş nüfusa bakmak istiyor ama Mahsuni Şerif’in dediği gibi;

“Beş nüfusa bir tek ekmek///Yetsin diyom yetmiyor ki.”

İşte beş nüfusa bakmakta olan bu baba da beş nüfusa bir ekmeği yetiremiyor. Bu misalleri binlerce kez çoğaltabiliriz. Böyle bir ortamda ekmek ucuz mudur, pahalımıdır sorusunu bu gibi yoksul kitlelere sormak gerek.

***

Müslüman’a farz olan Ramazan-ı Şerifin içerisindeyiz. Dünden beri fiyatlarla gözle görülür bir kıpırdanma var.Bu mübarek aya münhasıran belediyemizin, sivil toplum örgütlerimizin, ticaret odası üyelerimizin bir araya gelip vatandaşın orucunu daha kolay bir şekilde tutabilmesi için vatandaşa nasıl bir hizmetin götürüleceğinin hesabı yapılması gerekirken Fırıncılar Odası Başkanlığı, Zabıta Müdürlüğü, Tarım İl Kontrol Müdürlüğü ve halkın tükettiği ekmeğin sağlığımıza ve standartlara uygun olup olmadığından sorumlu Sağlık Müdürlüğü bir araya geliyor FIRSAT BU FIRSATTIR düşüncesiyle 35 kuruş ve 50 kuruşa satılan ekmeğin fiyatını 75 kuruşa, ramazana özgü yağlı ekmeğin fiyatını ise 150 kuruşa çıkarıyor.

Buyurununuz alınız yiyiniz yedi sekiz nüfuslu bir aile bir ramazan boyu kaç sefer yağlı ekmek alabilir? İşte bunu beş nüfusa bir ekmeği yetirmek isteyen fakir fukaraya garip gurebaya soracaksınız. Bunun cevabını bilse bilse aşı ve işi olmayanlar, boşta gezenler bilir.

Ne zaman yapılıyor bu tasarruf?

Ramazanın arifesinde.

El âlem mübarek ramazanda fiyat indiriyor bizimkiler bindiriyor.

Tam bir fırsatçılık

Bu fiyat ayarlaması fırıncı esnafının hakkı da olsa yeri ve zamanı değildi. Bu tasarruf ramazan sonrasında bırakılsaydı daha etik bir tasarruf olur vatandaşa da, on bir ayın sultanına da saygılı bir harekât olurdu.

Ama olmadı!.

***

Yetmiyor!

Bu kuruluşlar aldıkları ortak kararla esnafa gözdağı verircesine “Raice uymayan esnaf hakkında gereğinin yapılacağını” duyuruyor. Mealen “Bu raice uymazsanız canınıza okuruz” deniliyor.

Oysaki bu millet bu kurumlardan böyle bir katı icraat yerine “Ramazan süresince halkın sağlığı ile halkın ekmeği ile oynayan, aşırı fiyatla mal satan hiçbir esnafın gözü yaşına bakılmayacağını, ramazandan sonra ise keyfiyetin düşünüleceğini komşu illerdeki ekmek fiyatı baz alınarak esnafın hak ve hukukunun korunacağı” duyurulsaydı halkın gözünde daha da yücelir, fakir fukaranın dualarına mazhar olurlardı.

Bu da olmadı!.

“Yoksulluk başıma bela /// Gitsin diyom gitmiyor ki!..” diyenler kendi halleri ile baş başa kalırken fırsatçıya gün doğdu.

Ne diyelim Allah sonumuzu hayreylesin sonumuz hayır olur inşallah.

***///***

Mehmet Şükrü Baş 13 Ağustos 2010 Elazığ Nurhak Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder