MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
BU PAKETE HAYIR OYU VERENİN (!)
Geçtiğimiz Pazar günü gazetelerin attığı manşete göre Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış “Hayır” diyeceklere patladı. Hem de öyle bir patlayış patladı ki biraz geç kalınsaydı mahalli tabirle “Hayır” diyeceklerin yedi sülalesine düm düz gidecekti. Nasıl olduysa kendisini frenlemeyi becerdi ve usta bir manevra ile suç mahallinden uzaklaşıverdi.
Devlet Bakanı paketin içeriğinin iyi bilinmesi gerektiğini belirterek, "Paketin içeriği okumadan evet demeyin. Ama bu paketin içeriğin okuduktan sonra paketin ülkeye neler kazındıracağını gördükten sonra bu pakete hayır diyenin ya aklında bir zoru vardır ya da vatan sevgisiyle ilgili bir sıkıntısı var” dedi.
***
Hayatımda her minnete katlanırım. Yoksulluğa, yolsuzluğa, haksızlığa ve hukuksuzluğa katlanırım ama babam bile olsa hiç kimsenin benim vatan sevgimdeki hassasiyetimi sorgulamasına müsaade edemem.
Kötü sözü anında sahibine iade ederim.
***
Ben bu pakete “Hayır” oyu vereceğim. Kim ne derse desin, ister Eğemen Bağış ister bir başkası benim için ne düşünürse düşünsün içeriğini bilmediğim bir pakete elbette ki “Hayır” diyeceğim.
Eğilmeden, bükülmeden, her sakala bir tarak vurmadan, bel kıvırıp, gerdan kırmadan aslanlar gibi “Hayır” diyeceğim.
Çünkü ”Evet” diyecek hiçbir sebep görmüyorum.
***
Eğemen Bağış “Bu pakete hayır diyenin” dediği günün akşamında görsel basınımızda bir haber vardı. Günümüz Türkiye’sine ayna tutan bir haber. İnsanın içini karartan bir haber, geciken adaletin hiçbir şeye yarayamayacağını ispatlayan bir haber.
Burası Türkiye’mi? Dedirten bir haber.
***
Efendim!....Türkiye’de var olan 1178 icra müdürlüklerinde 14 (On dört) milyon takibata uğramış icra dosyası mevcut. Yani her dosyada birkaç kişi olması olasılığına karşı tek bir kişi kabul edersek 14 milyon insanımızın kapılarında icra bulunduğunu görüyoruz.
Mevcut icra daireleri ile bu işin altından kalkılamayacağı gerçeği karşısında Adalet Bakanlığı şimdilik üç yüz kadro ilavesi yapıyor. Ve o Adalet Bakanlığı gayet iyi biliyor ki Türkiye’deki icra dairelerine değil üç yüz kişi üç bin kadro ilavesiyle bile bu hizmetin sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceği gün gibi aşikârdır.
Çünkü Türkiye’de nüfusun yarısı icralık, ya alacaklı ya borçlu. Merdiven altları, koridorlar, depolar dosya dolu.
Çünkü Türkiye’de on dört milyondan fazla aşı işi olmayan, açlık sınırında yaşayan insanlar var, bunlara görünmeyen işsizleri de eklediğimizde on beş milyondan çok fazla insanımız işsiz durumda. On beş milyon işsizin var olduğu ülkede elbette ki icra dosyaları çığ gibi yükselecektir. Devlet kapısında hakkını alamayan, geciken adalette hakkını arayamayan insanlar “Al arkadaş yarısı senin yarısı benim” diyerek mafyanın kapısını çalacak. İcra dairelerdeki sıkışıklık ceza mahkemelerine taşınacaktır.
Ve bir gün bu icra seninde benimde kapımıza dayanacaktır.
Al sana güllük gülistanlık bir Türkiye.
***
Türkiye’de açlık var, sefalet var,
Türkiye’de yolsuzluk var, yoksulluk var,
Türkiye’de yalan var talan var,
Türkiye’de gözle görülür bir kaos var, kargaşa var, ihanet var.
Bir de Türkiye’nin gündeminde bir referandum var.
Ne dememiz isteniyor referandumda “Evet”
Söyler misiniz neye, neden ve niçin “EVET”?
***///***
17 Ağustos 2010 tarihinde Malatya Hâkimiyet ve
18 Ağustos 2010 tarihli Elazığ Nurhak Gazetesinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder