MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
DÜNYANIN SON GÜNÜ
Ülkemizin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerinden gazeteci-yazar Can ataklı geçen ay köşesinde “Dünyanın Son Günü” başlığı altında harikulade bir yazı yazmıştı. Biz bu yazının bazı bölümlerini üstadımızın affına sığınarak köşemize almayı ve bu konudaki yorumlarımızla söz konusu yazının altına imzamızı atmayı da uygun bulduk.
İşte o yazı:
***
Amerika’da bir üniversitede, profesör derse şöyle başlamış:
- Düşünün ki bugün dünyanın son günü. Yarın bu saatte her şey bitecek. Kurtuluş şansınız yok. Bugün ne yapardınız?
Öğrenciler tek tek yazmaya başlamışlar..
— İbadet eder, Tanrı’dan günahlarımı affetmesini dilerdim.
— Tüm sevdiklerimle vedalaşırdım.
— Ailemle vakit geçirirdim.
— Anneme veya babama giderdim.
— Arkadaşlarımla yarım saat eski günlerdeki gibi basket oynardım.
— Barbekü partisi yapardım.
— Sevgilimle son ana kadar sevişirdim.
— Tüm sevdiğim yemekleri yerdim.
— Yatar uyurdum.
— Ormanda son defa dolaşırdım.
— Güneşin doğuşunu ve batışını son defa seyrederdim.
— Akşam yıldızları seyrederdim.
— En sevdiğim yemeği hazırlar, tüm sevdiklerimi akşam yemeğe davet ederdim.
— Piknik yapardım.
— Hayatta en çok gitmek istediğim yere gider, orada ölümü beklerdim.
— Üzdüklerimi arar, özür dilerdim.
Hoca bütün hepsini tahtaya yazmış. Sonra gülerek sınıfa dönmüş ve demiş ki:
“Bunları yapmak için dünyanın son günü olması şart mı?..”
***
Son günlerde ülkemizde buna benzer bazı olaylar gelişmektedir. Örneğin meclisimizde terör - yolsuzluk ve yoksullukla ilgili yasalar görüşülmekte, Genel Kurmay’ımız da alınacak beş yüz bin uzman askerle hem işsizliğin ve hem de terörün belininin kırılacağını gündeme getirmektedir.
İşte tam bu yerde bir vatandaş olarak bizde kendi kendimizi sorguladık ve dedik ki!...
Ey yüce iktidar siz üç (Y) dediğiniz yalan yolsuzluk ve yoksullukla mücadele edeceğinizi vaat ederek bu milletten oy isteyip iktidar olmadınız mı?
Hani ne yaptınız?
Yalanı mı, yolsuzluğumu, yoksulluğumu azalttınız ne yaptınız?
Bırakınız bunları bertaraf etmeyi, bunları zirveye çıkardınız. Yalanı yolsuzluğu ve yoksulluğu bu milletin kaderi yaptınız.
Yalanla oturup, yolsuzlukla yatıp, yoksullukla kalktınız.
“Yolsuzlukla mücadele edilecek” dediniz dokunulmazlık zırhından çıkmadınız. Dokuz senelik devri iktidarınızda bu gibi konularda arpa boyu yol almadınız yoksa sizde mi kıyametin kopmasını beklediniz?...
***
Genel Kurmay’ımıza gelince:
İlahi Başbuğ profesyonel bir yapılanmada terörle mücadele edebilmek için binlerce askerimizin, polisimizin, öğretmenimizin ve bir o kadar da masum insanlarımızın şehit olmasını mı beklediniz. Niye bu güne kadar bu öneriyi gündeme getirmeniz, bu gibi önemli konuların takipçisi olmadınız?...
Söyler misiniz neyi beklediniz?
Kıyametin kopmasını mı?...
***
Birisi bana bu soruyu tevdi etse “Bugün dünyanın son günü ne yapmak istersiniz? Dese!..
“Ülkemin idaresinde söz ve yetki sahibi olan bu gibi asker ve sivil otoriteden kurtarılması için Allah’a dua ederim” derdim.
Siz ne dersiniz?..
Onu bilmem.
***///***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder