23 Temmuz 2010 Cuma

KARAKOÇAN'DA BİR GÜN





























































MEHMET ŞÜKRÜ
BAŞ







KARAKOÇAN’DA BİR GÜN

Yine bir Manas etkinliği… Manas Genel Koordinatörü Şener Bulut kardeşimizin organize ettiği bir faaliyet için ilimizin en uzak ilçesi Karakoçan’a doğru yol almaktayız.
Karakoçan Belediyesine ait otobüste ilimizin yetiştirdiği şair ve yazarlarımızdan Şükrü Kacar hocamızla birlikte R.Mithat Yılmaz, Bedrettin Keleştimur, Faik Güngör, Dursun Aksoy, Doğan Sever, Mahir Gürbüz, Tuncer Sönmez ile mahalli müziğimizin temel taşlarından saz ve söz ustaları Paşa Demirbağ, Hasan Öztürk, Ali Öner ile Fethi Açıkgöz’le birlikteyiz. Birlikte olduğumuz kişiler sadece bu isimler değil. Karakoçanlılar Sosyal Yardım Derneği (KASYAD) Başkanı Ahmet Yıldız ve dernek üyeleri de bizimle beraber. Sevgi, saygı ve çok hoş bir muhabbet ortamında Karakoçan’a varıyoruz. İçerisinde bulunduğumuz araç bizi doğruca Kaymakamlık binasına götürüyor. Burada bizi Milli Eğitim Müdürü Süleyman Bulut, Halk Eğitim Müdürü Fikri Kılıç, Emniyet Müdürü M. Barış Özcan karşılıyor. Topluca Karakoçan Kaymakamı Sayın Cengiz Ünsal’ın makamına çıkıyoruz.

KAYMAKAMLIKTAYIZ

Karakoçan Kaymakamı Cengiz Ünsal bir elmanın iki yarısı diye adlandırdığımız komşu vilayetlerimizden 1975 Malatya-Hekimhan doğumlu. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Yurdun çeşitli yerlerinde kaymakam vekilliği ve kaymakamlık yaptıktan sonra Ağustos 2008 tarihinde Karakoçan Kaymakamlığına atanmış idealist bir idareci. O günden bugüne kadar bu yerdeki hizmetini başarı ile sürdürmüş, halkı ile el ele, gönül gönüle, halkının gönlünde yer etmiş birisi. Nede olsa aynı bölgenin insanı. Doğup büyüdüğü bölgeyi ve o bölgenin insanlarını, örf ve ananelerini iyi bilen bir isim. Başarısının sırrı da buradan geliyor olsa gerek.
Sayın Kaymakamımızı daha önceleri de iki defa tanıma şerefine nail olmuştum. Her ikisi de Hazar Şiir Akşamları etkinlikleri doğrultusunda olmuştu. Her zaman olduğu gibi bugün de bizleri çok sıcak bir ortamda karşıladı. Heyetimizi güler yüzü ve Anadolu misafirperverliği ile kabul buyurdu. Yarım saatlik bir zaman diliminde hem çaylarımızı yudumladık hem de ilçe hakkında konuştuk. Sayın Kaymakamı ilçenin problemlerine vakıf, görevinin bilincinde olan, dahası halk arasında çok sevilen bir mülki amir olarak gördük.




BELEDİYEDEYİZ

Kaymakamlıktan ayrıldıktan sonra aynı heyetle Belediye Başkanı Sayın Nurettin Aslan’ın makamına çıktık. Burada da Sayın Başkan bizleri kırk yıllık dostlarıymışız gibi sıcak bir ortamda karşıladı. Ben Sayın Başkanı ilk defa bu kadar yakinen görüyordum. Hoşbeşten sonra Sayın Başkana bir dokunduk bin “ah” işittik. Sayın Başkan, Elazığ’ın her konuda, her zeminde ve her zaman Karakoçan’ın yanında olmasını istiyordu. Yerden göğe haklıydı. Karakoçan, Elazığ’ın en uzak (100 km.) ilçesiydi. Coğrafi yapısı itibariyle bu uzaklığın mutlaka giderilmesi ve her alanda Elazığ’ın Karakoçan’ı kucaklaması gerekiyordu.
Sayın Başkan Karakoçan’da eğitimin yetersizliğinden bahsederek sözlerine başladı. “Eğitim ve öğretim istenilen düzeyde değildir.” dedi. Sözlerinin devamında Karakoçan’da Fırat Üniversitesine bağlı 140 öğrenci kapasiteli Meslek Yüksek Okulunun bu yıl öğrenime başlayacağını, bu sayının gelecek yıllarda açılacak yeni bölümlerle artırılacağını, böylelikle Karakoçan’da eğitim ve öğretimin istenilen düzeylere çıkarılması çabasında olacaklarını söylerken mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Sayın Başkan Karakoçan halkının yüzde sekseninin Avrupalı yani gurbetçi olduğunu, Avrupa’da çalıştıklarını bu nedenle ilçenin iyi bir ekonomiye sahip olduğunu, bu doğrultuda hızla kalkındığını söylüyordu.
Konuşmalar arasında Sayın Başkanın görevinde ikinci dönem olduğunu öğrendik. Demek ki halka hizmeti, Hakk’a hizmet olarak görüyor, hizmette kusur etmiyor ki halkın bu denli teveccühüne mazhar oluyor düşüncesine kapıldık.
Hakikaten biz bu ilçeyi Kaymakamı ile bürokratları ile belediye başkanı ile birlik ve bütünlük içerisinde halka hizmet yolunda el ele gördük. Her ne kadar Sayın Belediye Başkanı bazı konularda yalnız bırakılmasından ve ilçenin şansızlığından bahsettiyse de biz böyle bir kadro ile bu ilçenin şanslı bir ilçe olduğuna kanaat getirdik.
Öğlen ezanı okunuyordu. Sayın Başkanla birlikte öğlen yemeğine çıkmak üzere belediyeden ayrıldık. Belediye önündeki parkta az da olsa vatandaşla sohbet ettik. Daha sonra arabalara doluşarak oradan ayrıldık.
(Devem edecek)
***///***
Mehmet Şükrü Baş 23 Temmuz 2010 Elazığ Nurhak Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder