MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
YALOVA VALİSİ
İçişleri Bakanı Beşir Atalay Ankara’da 81 ilin valisi ile birlikte bir değerlendirme toplantısı yapıyor. Bu toplantıya 81 ilin valisini yani devletin bütün valilerini Ankara’da topluyor.
Nedir bu gibi toplantıların amacı?...
Her şehrimizin en büyük mülki amiri tarafından o şehrin problemlerini, faaliyetlerini masaya yatırmak çözüm aramak ve çözüme kavuşturmak. Zaten bir valinin asli görevi de bu olsa gerek.
İşte bu toplantıda Yalova gibi Ulu Önder Atatürk’ün çok sevdiği bir şehrimizin Sayın Valisi de katılıyor. Sayın vali bulunduğu şehirde ve yaşadığı bu ülkede en büyük problem olarak bakın neleri görüyor, neleri masaya yatırıyor, neleri dile getiriyor?...
Sayın Vali; Ulu Önder Atatürk’ün kurtuluş meşalesini yaktığı bunun gereği olarak ve Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs törenlerinin yani 19 Mayıs Bayramının kaldırılmasını istiyor.
Yetmiyor.
“Kentlerin yerel kurtuluş günü törenlerinin kaldırılmasını” teklif ediyor.
Yani Sayın vali mealende olsa diyor ki!...
“Nedir 19 Mayıs Bayramının önemi?... Kaldıralım bu bayramı. Sonra nedir bazı şehirlerimizin kurtuluş günlerini kutlamak. Bu günleri kutlamak demek komşularımızı kışkırtmak demektir. Örneğin İzmir’in kurtuluşunu törenlerle kutlamak komşumuz Yunanistan’ı kışkırtmak ve kızdırmaktan başka neye yarıyor?” Diyor.
Kimin başkanlığında yapılıyor bu toplantı?...
İçişler Bakanı Beşir Atalay’ın…
Ne cevap veriyor İçişler Bakanı?...
Hiçbir cevap vermiyor, seste yok görüntüde yok.
19 MAYIS BAYRAMI
İsterseniz kaldırılması istenilen 19 Mayıs Bayramı ve törenlerinin amacına bir bakalım. Niye çıkmış Ulu önder Mustafa Kemal Samsun’a?...
***
Ulu Önder Mustafa Kemal'in Dokuzuncu Ordu Müfettişi olarak Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919 günü müttefik işgal orduları namına hareket eden İngiltere'nin Karadeniz Ordusu kumandanı General Milen, Harbiye Nazırı Şakir Paşa'ya bir mektup gönderir. Mektupta şöyle denilmektedir.
"Devletlû Efendim Hazretleri!...
Dokuzuncu Ordunun bir teşkilat icabı olarak lağvedildiği anlaşılmış iken Dokuzuncu Ordu'dan bir müfettişin bu orduya mensup bir heyeti ile Sivas'a gitmeleri hayretimize mucip olmuştur. Bu konuda bilgilendirilmemiz gerekmektedir. Bu hususta kendimi sorumlu gördüğümden bu heyetin Sivas'a ne maksatla gittiklerinin bildirilmesi istirham ederim. (Türkçeleştirilmiş şekli ile yazılmıştır) (*)
Bu sorunun yani Ulu Önder Atatürk'ün bu tarihte Sivas'a neden gittiğinin cevabı bu günün resmi bayram statüsüne alınarak her yıl gururla kutladığımız 19 Mayıs bayramlarında verilmektedir.
Yüce Türk milleti istiklaline, hürriyetine, demokrasisine kavuşturulmasını sağlayan ve bütün bunların sağlanması için ilk adım kabul edilen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 19 Mayıs’ları milli bayram olarak, Türk gençliği olarak, erkeği ile kızı ile genci, yaşlısı ile gönül rahatlığında gururla kutlamaktadır. Ulu Önder Atatürk'ün Samsun'a çıkışını ve orada Hürriyet ve istiklal meşalesini yaktığı o gün Türk'e pranga vurmaya kalkışan gafillerin gün geldiğinde hezimete uğrayacaklarının bir işaretidir.
İngiliz generalindeki ileri görüşlük hakikaten takdire şayandır. General o tarihte Mustafa Kemal'in dehasını, kafasındaki ideali ve ufkunu öylesine kuvvetli bir şekilde tahmin edebilmiş ki tarih bu gün kendisini ve endişesini haklı çıkarmıştır. Bu tedirginlik korkulan adam daha yolda iken yani Atatürk'ten duyulan bir korkunun önsezisiydi.
Ah ne olurdu O yüce İnsanı o Ulu Önder'i bizlerde tam olarak tanıyabilsek bizlerde anlayabilseydik. Onun ilke ve inkılâplarına sarılabilsek onun gösterdiği hedeflere doğru koşabilseydik.
***
Ne yazık ki!...
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkış amacını o devrin işgal kuvvetleri Komutanı General Milen anlıyor da Yalova Valisi anlayamıyor ve bu gibi kutlamaları zaman israfı olarak görüyorsa bizim kendisine söyleyecek sözümüz yoktur.
Biz Ulu Önder Atatürk’e içimizden gelenleri haykıralım.
"Ey ulu Önderim, ey en büyük liderim, ey benim Başöğretmenim. Bizlere bıraktığın miras emin ellerdedir. Şanlı ordun Serhat boylarındaki nöbetinde, memurun, köylün, emeklin, polisin, hâkimin, savcın, valin, kaymakamın ülkenin hizmetindedir. Yeni nesilleri emanet ettiğiniz öğretmenlerin hepsinin yüreğinde işaret buyurduğunuz ilkeler ve inkılâplarla sınıflarda yeni yeni Atatürkçü nesiller yetiştirmektedirler.
Ey Ulu Önderim. Siz o gün Samsun'a çıkmakla bizlere Hürriyeti, İstiklali ve Demokrasiyi armağan ettiniz.
Siz o gün gaflet ihanet ve delalete dur dediniz. Siz o gün Türk'ün hürriyetine istiklaline gem vurulamayacağını bütün bir dünyaya ilan ettiniz.
Ya siz olmasaydınız Atam ya siz olmasaydınız? O zaman sevgili kardeşim Şair ve yazar Dursun Elmas’ın dediği gibi
Bayrak olmazdı gönderde,
Çan çalardı minarede.
Baykuş öterdi camide
Atatürk'üm olmasaydı.
***
(*) Cemal Kutay Türkiye İ. ve H.Mücadeleleri Tarihi Cilt: 18 Sahife 10807
***///***
24 Ocak 2011 tarihli Malatya Hâkimiyet Gazetesi ile 28 Ocak 2011 tarihli Elazığ Nurhak Gazetesinde yayınlanmıştır. Mehmet Şükrü Baş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder