MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
B A Y R A K
Türk dil Kurumu bayrağı “Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak” olarak belirler. Tarihçi Yazar ve Şair Cennetmekân Mithat Cemal Kuntay’da bayrağı yüce Türk Milletinin beyninde kazındığı şekli ile şöyle tarif eder.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Der. Yani şanlı bayrağımızın on binlerce şühedanın mübarek kanları ile renklendirildiğini ifade eder. Bu duygular ön plana çıkmış olacak ki bu millet şanlı bayrağını şehidine örtü, kız kardeşine gelinlik olarak kabul eder.
***
Bir çağın kapanmasına, yeni bir çağın açılmasına vesile olan İstanbul’un fethinde Ulubatlı Hasan mübarek vücuduna saplanan onlarca ok’a aldırmadan kalenin en yüksek burcuna çıkar ve elindeki bayrağı İstanbul surlarına dikmeden mübarek ruhunu teslim etmez.
***
Ebeveynler nadide bir çiçek gibi besleyip büyüttüğü kızlarını everdiklerinden kapıdan bayrak ve kuranla çıkartılır. Bayrak önde gelin arkada yeni bir hayata doğru yol alırlar.
***
Kahpe saldırılarda şehit olan fidan gibi evlatlarımızın tabutları al bayrağımızla örtülür. O bayrak cennet yolundaki o şehidin tabutundaki süstür.
***
İslam’ın beş farzından birisi olan HAC faraziyesini yerine getiren ve Hacı olarak evine dönen her Müslüman kapısında asılı bir Türk bayrağını görür. Bayrağını öperek evine girer…
***
Kolluk kuvvetleri silah alabilmeleri için ön eğitiminden sonra masa üzerindeki Bayrak ve silah üzerine ant içerler, bundan sonra kendilerini sorumlu kabul eder kendilerine verilen her görevi hayatları pahasına yerine getirirler.
***
Milli bayramlarımızda önemli günlerimizde her evin balkonunda, her mağazanın camekânında, çocuklarımızın minicik ellerinde Şanlı bayrağımız nazende, nazende salınıverir.
***
Bayrak bizim her şeyimizdir. Şehitlerimize verdiğimiz sözümüz, vatanımıza olan sadakatimiz, geleceğe olan güvenimizdir. Bayrak bizim mukaddesatımızdır.
***
Dünyada hiçbir millet Türk milleti kadar bayrağına saygı göstermez. Çünkü bu bayrak Türk milletinin mübarek kanları ile renklendirilmiş bir bayraktır. O bayrakta bu ülkenin istisnasız her hanesinde bir şehidin mübarek kanı vardır. Bu yüzden olacak ki bayrak Türk milletinin mukaddesatıdır. Bir Türk çocuğuna “Bayrak mı, Kur’an mı?” deseniz cevap veremez. Bir eline bayrağı, diğer eline Kur’anı alır öper, başına götürür ve önünde saygıyla eğilir.
Çünkü her ikisi de onun için mübarektir.
Gönderdeki şanlı bayrağımız altında yaşamak, cennette yaşamak gibidir. Bu vatana “Cennet Vatan” dememizin sebebi de bu olsa gerekir.
***
Bu kardeşiniz “VATAN BAYRAK VE SANCAK” başlığını taşıyan bir şiirinde şöyle der:
Vatan, bayrak ve sancak,
Bu isimlerden üstün…
Allah ismidir ancak.
*
Vatan bayrak ve sancak,
Bu sevgilerden yüce…
Allah sevgisi ancak.
*
Demek suretiyle vatan bayrak ve sancak sevgisinden bir tek Allah sevgisini üstün görür. Çünkü bayrak kız kardeşinin gelinliği şehidinin örtüsüdür. Bu iki değere el uzatmak, dil uzatmak hangi gafilin yapabileceği bir iştir?...
***
Şimdi Ulu Önder Atatürk’ün deyimi ile gaflet, dalalet hatta ihanet içerisinde olan bazı bedbahtlar bu mübarek bayrağın yanına bir paçavranın bayrak olarak asılmasını talep ederler.
Be hey gafiller siz ya bayrağın manasını, yâda bayrakları bayrak yapan sebepleri bilmiyorsunuz. “Bu bayraktır” demekle sıradan bir paçavra bayrak olur mu?...Bayrağın ne demek olduğunu anlamak için Destanlar Şairi Cennetmekan Arif Nihat Asya’ya kulak vermek, o ruhu benimsemek gerek.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği,
Şehidimin son örtüsü,
Işık, ışık dalga, dalga bayrağım,
Senin destanını okudum
Senin destanını yazacağım,
Bundan da bir şey anlamadım diyenler o zaman Milli Şairimiz Mehmet Akif’in İstiklal Marşına kulak verebilirler.
*
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
*
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
*
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
***
Rahmet olsun bayrakları bayrak yapan şehitlere, rahmet olsun VATAN BAYRAK VE SANCAK uğruna can verenlere. Selam olsun “NE MUTLU TÜRKÜM” diyenlere selam olsun!...
***///***
05 Ocak 2011 tarihli Aktüel...
05 Ocak 2011 Elazığ Nurhak Gazetesi ile aynı tarihli Malatya Hakimiyet Gazetelerinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder