MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
V A T A N
Bir önceki yazımızın konusu BAYRAKTI. Bugünkü yazımızın başlığı ise VATAN İnşallah bir sonra ki yazımın konusu da VATANIM BAYRAĞIM VE ATAM olacaktır. Neden mi?...Çünkü bu üç ismi bu üç değeri biri birinden ayırmak mümkün değildir. Bayrak olmayınca vatan, vatan olmayınca da bayrak olmaz. Atatürk olmayınca da bunların hiç birisi olmazdı. Onun için bu üç isim biri birini tamamlayan değerlerdir.
Türk Dil Kurumu’nda “Vatan, bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak.”şeklinde tarif edilir.
***
Vatan her millet için bir değerdir lakin bizim için farklıdır. Bizim için vatan canandır, candır. Çünkü üzerine yaşadığımız bu cennet vatanın her karışında şehitlerimizin mübarek kanları vardır.
Çanakkale’de vatanın bağrına öldürücü hançeri saplamak üzere olan haçlı ruhu zafere merhaba diyeceği sırada “Hasta Adam” diye adlandırdığı bir neslin ayağa kalktığını “Ben daha ölmedim” dediğini ve Cennet mekân Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşında dile getirdiği gibi…
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Diyerek etrafını saran devasa gücü çiğneyip aştığını, enginlere sığmayarak taştığını gördüler.
Haçlı ruhu delirmiş bir vaziyette bütün güçleri ile en son model silahları ile teçhiz edilmiş İngiliz’i, Fransız’ı yedi düvelle birlikte el ele vermiş bir ülkeyi haritadan silme, o ülke insanlarını topyekûn imha etme amacındaydılar. Mehmet Akif merhumun dediği gibi onlar devasa bir ordudan ziyade “Tek dişi kalmış birer canavardılar.” Onların tek hedefi Türk’ün son kalesi kabul ettikleri Çanakkale’yi geçip İstanbul’u ele geçirmek böylelikle Türk’ü haritadan silmekti.
Ama bir şeyi unuttular.
Türk’ün çağ kapayıp çağ açan bir neslin çocukları olduğunu unuttular.
Türk’ün önüne set çekilemeyeceğini unuttular.
Türk’ün birlik ve beraberliği halinde enginlere sığmayacağını unuttular.
Dahası Mustafa Kemal’i unuttular. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size ölmeyi emrediyorum” dediği yaşları 17–18 olan lise öğrencileri Kınalı Kuzuları unuttular.
***
Ve o kınalı kuzular Çanakkale’yi geçilmez kıldılar. Hiç birisi dönmedi ana kucağına. İşte bunlar bize bir vatan bıraktılar bedelini canlarıyla kanlarıyla ödedikleri bir vatan.
Şimdi birileri kalkmış utanmadan sıkılmadan bölünmeden, özerklikten eyaletlerden bahsetmektedirler.
Ve biz onlara diyoruz ki!...
Behey gafiller biz bu ülkenin tapusunu aldığımız zaman küçük büyük demedik, kadın erkek demedik, genç yaşlı demedik sadece vatan vatan dedik düştük yollara. Gittiğimiz yoldan hiç birimiz geri dönmedik ama sahip olduk bu cennet vatana.
Bedelini can vererek ödedik.
Bizden toprak, cumhuriyet rejiminden özerklik istenir mi? Bu sattı vatan üzerinde yaşayan her birey fikrinde de, zikrinde de hürdür. Bu topraklarda doğan her birey hür doğar, hür yaşar, hür ölür. Bu ülkede zengin fakir, doğulu batılı, Kürt, Türk, Alevi, Sünni kim olursa olsun, nereli olursa olsun herkes eşit hak ve hürriyete sahiptir. Bu ülkede kölelik mi var ki siz özerlik istiyorsunuz.
Böyle bir istekle Yüce milletin karşısına çıkarsanız sizin niyetiniz üzüm yemek değil bağbancıyı dövmek anlamına gelir ki işin sonu o zaman felaket olur. O zaman kökü dışarıda vatan hainlerinin bu cennet vatan üzerindeki oyunları bozulur. Ama iş işten geçmiş olur. Onun içindir ki bu vatan üzerinde birlik ve beraberliğin karşısındaki her düşünceyi bir kere değil bin kere düşünmek, ülkemizi bölme çabasındaki haçlı ruhunun oyununa ve dolduruşuna gelmemek gerek.
***///***
Bu yazı: 06 Ocak 2011 tarihli Elazığ Nurhak Gazetesi ile 07 Ocak 2011 tarihli Malatya Hâkimiyet Gazetesinde yayınlanmıştır. M.Ş. Baş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder