23 Mart 2012 Cuma
SALİHLİ RÜYASI - I -
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
SALİHLİ RÜYASI -1-
29 Şubat 2012 tarihinde sevgili kardeşim R.Mithat Yılmaz’la birlikte aldığımız bir davet üzerine İzmir’e, oradan da Allah’ın Salih kullarından müteşekkil Salihli’ye gittik. Hani “yediğin içtiğin senin olsun gördüklerini anlat” diye bir söz varya bizde bu söz gereği hem yediklerimizi, hem gördüklerimizi, hem de tanıdıklarımızı siz değerli okurlarımıza anlatma ihtiyacını duyduk.
Çünkü bütün bunlar anlatılmaya değer hadiselerdi.
***
Salihli Manisa iline bağlı nüfusu yüz bini aşkın şehir olmaya aday düz bir ovaya kurulmuş sanayisi ile eğitimi, kültürü ile gelişmiş bir ilçe. Yer yer tarih kokan, yer yer tarihin izleri görülen, cadde ve sokakları tertemiz, hızla gelişen, hızla kalkınan, kaplıcasıyla ünlü yem yeşil, güzel mi güzel şirin bir ilçe.
Orada bir kaymakam var…
Halkını kucaklamasını bilen, halkını baş tacı yapan, halkı tarafından da sevilen, sayılan halktan biri…
Bir belediye başkanı var…
Tam bir kültür adamı, Salihlilerin değimi ile çalışkan, dürüst yaptığını bilerek yapan adam gibi bir adam.
Bir Ahmet Otman var…
Tek başına bir güç, yaptığını bilen, bulunduğu yerin tanıtımı için, kültürü ve sanatı için uğraş veren bir serdengeçti, bir sabır abidesi, ilçesinde bilinen, sevilen bir gönül adamı.
Bir Gülgün Yalvaç var…
Güzel mi güzel… Samimi, hoş görülü arkadaş canlısı, cana yakın bir hanımefendi, insana güven veren, gülen bir yüz… Şair ve yazar… Kendini ilçesinin kültür ve sanatına adamış, bu yolda da gönüllerde yer etmiş bir melek (ona başka bir ad bulamıyorum)
Bir Sedat Günay var…
Eğitimci şair ve yazar. Bir ilköğretim okulunun müdürü, çalışkan, bulunduğu yeri cennete dönüştürmesini bilen bir eğitim neferi…Cilt cilt şiir kitapları var. Gerek okulundaki başarıyı, gerek yaşadığı ilçedeki kültürel faaliyetleri en üst düzeye çıkartmak için canını dişine takan bir eğitim gönüllüsü…
Bir Cem Yıldırım var…
Pamukkale Üniversitesi ile Hayat üniversitesinde okumuş. Gencecik yaşına rağmen insanları tanıyan ve seven, onları kucaklamasını bilen, acar mı acar, sevimli mi sevimli bir genç. Elindeki fotoğraf makinesiyle gördüğü her güzelliği resmeden bir gönül eri…
Daha başkaları yok mu? Sorusunu siz sormadan ben cevaplayayım. Elbetteki var ama hepsini yazmaya kalksam sayfalar yetmez, sütunlar yetmez. Onlar bizi bağışlasınlar nede olsa Salihli’de “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” içtihadı geçerli.
Bu şirin ilçede bu güzel insanların elbirliği ile sahneledikleri Türkiye’nin 45 yıllık en uzun soluklu şiir şöleni ile bu yıl 9.uncusu yapılan kardeşim Otman’ın eseri “Bizim Ece Şiir Şöleni” var.
***
Ahmet Otman yaptığı bu etkinliğin adını “Bizim Ece 9. Şiir şöleni” koymuş. Biz bu etkinliği gördükten sonra kendisine hak verdik. Hakikaten bu etkinlik tam manasıyla bir şölendi. Çünkü bu şölen üç gün, üç gece süren muhteşem bir faaliyetti. Kaymakamıyla, belediye başkanıyla, kendini bu göreve adamış gönül adamlarıyla, halkıyla, esnafıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, iş adamlarının çabalarıyla can bulmuştu.
Özetleyecek olursak her şey çok mükemmel, her şey çok muhteşemdi.
ŞAİRLER GELİYOR
Yerimizin uzaklığı ve ulaşım durumu nedeniyle Salihli’ye ilk varan ben ve R.Mithat Yılmaz kardeşim oldu. Cennetten bir köşe diyebileceğimiz kadar güzel ve bakımlı Kurşunlu Kaplıcaları’ndaki odamıza yerleştik. Burasını kusursuz bir şekilde Salihli belediyesi işletiyordu. Salihli belediyesinin çok önemli özelliklerinden biriside “Ver kurtulculardan veya “Sat kurtulculardan”olmayışı idi. Pek çok tesisi kendi imkânı ile işletiyor, hem yöre insanlarına aş ve iş imkânı sunuyor, hem de belediyeye az da olsa bir gelir sağlıyordu. Kurşunlu kaplıcaları da bunlardan birisiydi. İşte o sabah bu kaplıca adeta şairler akınına uğradı.
GEZİLER VE OKULLARDAKİ PANELLER
İlçedeki gezilerimiz ilçe kaymakamı misafirperver insan Sayın Ertan Peynircioğlu’nu ziyaretimizle başladı. Akabinde Belediye Başkanı Sayın Mustafa Uğur Okay’ı ziyaretimizle devam etti. Daha sonra şairler okullarımızda öğrencilerle buluştu. Bunların içerisinde en şanslısı bizdik. İlk önce Şair ve yazar dostumuz Sedat Günay’ın müdürlüğünü yaptığı Kurtuluş F.Lütfü Karaosmanoğlu İlköğretim Okulu 8.Sınıflarına girdik. Ev sahibimiz Ahmet Otman ve sevgili kardeşim yazar ve şair R.Mithat Yılmaz’la beraberdik. Öğrencilerle şiir üzerine söyleşide bulunduk. Daha sonra İTÜ Öğretim üyesi Sayın Burhan Tarlabaşı ile birlikte Sekine Evren Anadolu Lisesine gittik orada bendenize ait “Sarıkamış’ta O Gece” başlıklı şiir bestekârı ve güftekarı ile buluştu. Şiirler okundu öğrenciler Sayın Burhan Tarlabaşı’nın icra ettiği nefis bir kaval dinletisini zevk ve hayranlıkla dinlediler.
***
Güzellikler bunlarla da sınırlı değildi. Bu rüya burada bitmiyordu… İnsanoğlunun ömür güzergâhında ya bir kere, yâda hiçbir zaman rastlayamayacağı bir güzellikler zinciriydi. Bu zincirin bir halkası da 03 Mart Cuma günü yapılan şiir şöleni idi. Yarında onu anlatacağız.
Yarını bekleyiniz…
***///***
Mehmet Şükrü Baş 15 Mart 2012 Elazığ Nurhak Gazetesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder