2 Kasım 2011 Çarşamba

ERCİYES'TEN HAZAR'A...

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

mehmet_sukru_bas@mynet.com

ERCİYES’TEN HAZAR’A

Bir sene öncesinde başlayan hazarlıklarımız bizi, ilimizin büyük organizasyonu ve medar-ı iftiharı olan HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI etkinliğinin arifesine taşıdı. Bu faaliyette yer alacak şairlerimiz, yazarlarımız, dergicilerimiz, genele yayarsak bütün misafirlerimiz birer birer gelmeye başladılar. Bir baktık ki bu faaliyet bir tatlı vuslata dönüşüvermiş. Sarılmalar, kucaklaşmalar, hasretlik gidermeler…

Hasretlikler giderildi, gönüller birleştirildi…

***

Bir telefon konuşmasına kulak kabartıyorum. Misafirlerimizden birisi memleketinde birisiyle konuşuyor ve diyor ki: ”Yahu arkadaş ben böyle bir şey görmedim. Muhteşem bir karşılama, muhteşem bir organize, muhteşem bir faaliyet…”

Hazar Şiir Akşamları etkinliklerinin yarısından çoğunda bulunmuş, bu faaliyetin de tertip komitesinde yer almış birisi olarak gururlanıyorum. Yaptığımız işten doyumsuz bir haz alıyor ve kendi kendime mırıldanıyorum: “İyi yoldayız!”

***

Kayseri’den dergicilik paneli için gelen şair ve yazar kardeşim Sergül Vural o tatlı ve samimi üslubuyla “Abi, şair ve yazar olarak çok yerlere gittim. Çok şehirler gördüm. Fakat hiçbir yerde böylesine damaklarda tat, gönüllerde iz bırakan bir faaliyet görmedim. Ne diyeceğimi, sizleri ve idarecilerinizi nasıl kutlayacağımı bilemiyorum…”diyor.

Sergül Vural’ın gözlerinde okuduğum mutluluk gönlüme siniyor, ben de onunla birlikte heyecanlanıyor, onunla mutlu oluyorum.

***

Günümüzde “Destanlar Şairi” olarak haklı bir ün kazanan eğitimci yazar ve şair Fazıl Ahmet Bahadır ise ”Ben Elazığ’a doyamıyorum. İnsanların sıcakkanlılığı, misafirperverliği muhteşem doğa güzelliği ile bir araya gelince şiirin zirveleştiğini görüyorum.” diyor.

Bizde bu büyük ustanın akşam okuyacağı şiiri merak ediyor, biz de onunla birlikte heyecanlanıyor, onunla birlikte seviniyoruz.

***

Yanı başımızda bir çınar duruyor. Eğiliyorum, saygıyla ellerinden öperken yüzündeki mutluluğu görebiliyorum. Bu çınar Erciyes Dergisi Kurucusu ve Yazı İşleri Müdürü duayenimiz Nevzat Türkten’den başkası değil. O da Kayseri ekibiyle birlikte o da Elazığ’da bulunmaktan, bu faaliyetin içerisinde yer almaktan mutlu, dolayısıyla biz de mutluyuz.

Kayseri ekibinde “ÇINGI” Dergisi sahibi Süleyman Karacabey yanı başımızda bizleri izliyor. Onun yanında değerli şairlerimizden Köksal Akçalı ve Mustafa Ferit Yıldız var. Hepimiz kol kola, hepimiz el ele, gönül gönüleyiz.

Muhteşem bir atmosfer, muhteşem bir tablo… Dünyaya kardeşliğimizin, birlik ve beraberliğimizin işaretini verir gibiyiz.

***

Bir an dönüp gerilere bakıyorum. Yıllar öncesi yapılan faaliyetler için kimler ne demiş? Eve gelir gelmez yazı arşivime bir göz atıyorum. İLESAM Başkanı ve Emekli Valimiz Rıza Akdemir şahsıma gönderdiği 26 Ekim 2006 tarihli mektubunda:

“Aziz Kardeşim.

Şehirleri çok defa sevdiren yalnız geniş caddeleri, yüksek evleri, çiçekli parkları değil, güler yüzlü, sıcakkanlı, saygılı ve kültürlü insanlarıdır. Ben Elazığ’da bu güzelliği ve hazzı yaşadım. Başarılı, huzurlu, sağlıklı, uzun yıllar diliyorum aziz kardeşim…” derken o mektubu ile adeta bizlere yol gösteriyordu.

Yaptığımız işin ve gittiğimiz yolun doğru olduğuna inanıyor ve arşivimizi karıştırmaya devam ediyoruz…

Karşımızda yine Kayseri’den Erciyes’in havasını teneffüs etmiş önemli bir ismi görüyoruz. Bu isim Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Şair ve Yazar Bekir Oğuzbaşaran… Sayın Oğuzbaşaran’ın Hazar Şiir Akşamları’nda seslendirdiği daha doğrusu destanlaştırdığı “HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI” eserini gereğine binaen sayfamıza taşıyoruz

İşte o muhteşem şiir:

Türk Dili’nin divanıdır, Hazar Şiir Akşamları

Güzel sanat mekânıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Bir gönül dili köprüsü, Türkiye’den Türkistan’a

Muhabbetin zamanıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Dili, gönlü, imanı bir, yüz milyonlarca insana

Kardeşliğin imkânıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Lâle, karanfil koklayan; şair bilge fatihlerin

Barış, dostluk lisanıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Yıllardır hazan vaktinde, tomurcuk güller açtıran

Derdimizin dermanıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Şiir, müzik panayırı; dil verilip dil alınan

Aşkın yüce fermanıdır, Hazar Şiir Akşamları.

Türkçemiz bir dünya dili, ana sütünce sevgili

Gönlümüzün sultanıdır, Hazar Şiir Akşamları…

***

Bütün bu oluşumları dünü ve bu günü ile birlikte harmanladığımızda Hazar Şiir Akşamları etkinlikleri hakkında söylenmesi gerekenlerin söylendiğini, yazılması gerekenlerin yazıldığını, yapılması gerekenlerin yapıldığını görüyor; bu faaliyetin içerisinde yer almaktan gururlanıyor ve bu vesile ile bu faaliyetin mimarlarını saygıyla selamlıyoruz.

Şairin vedası şiirle olur. Biz de değerli misafirlerimizi bu etkinliğin sonunda ERCİYES’TEN HAZAR’A başlıklı bir dörtlüğümüzle uğurlamak istiyoruz.

***

Erciyes’ten Hazar’a gelen canlarım,
Hazar’dan Erciyes’e selam götürün.
Yine o kutlu dağın başı duman mı?
Türk’ün otağına türkü götürün.

***///***

Mehmet Şükrü Baş Elazığ Nurhak Gazetesi 27 Eylül 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder