Sayın Vali Sayın DENKTAŞ'ı karşılarken
BİR VALİNİN DÖNÜŞÜ VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
Vali Muammer Muşmal Ankara Vali Yardımcısı iken Elazığ Valiliği’ne atanmıştı. Görev yaptığı sürece Elazığ halkının sevgi ve saygısına mazhar olmuş çalışkan ve kusursuz bir yönetici idi. Görev süresini tamamlamadan sebepsiz bir sebeple merkeze alındı.
Bir vali için merkeze alınmak kızağa alınmak gibiydi. Sayın Vali bu tasarrufa karşı yapılması gerekeni yaptı, idare mahkemesine dava açtı. Davayı kazandı ve görevine döndü.
Gel gör ki AKP Hükümeti bu kararı kabullenmedi. Dediğim dedik, çaldığım düdük misali mahkeme kararına karşı itirazda bulundu ve itirazın kabulü ile Sayın Muşmal ikinci kez yeniden merkeze alındı.
Sayın Vali ile iktidar arasında bir hukuk savaşı başlamıştı. Sayın Vali bu kez konuyu Danıştay’a götürdü ve Mayıs 2010’da davayı kazandı. Aradan dört ayı aşkın bir zaman daha geçti. Danıştay kararı, taraflara tebliğ edilir edilmez Sayın Muşmal yeniden eski görev yerine döndü.
Hayırlı uğurlu olsun diyoruz.
***
Bu atama seyri bir vali ile hükümeti arasında yapılan bir hukuk savaşıydı. Bir tarafın hukuku tanımayan bir tutum içerisine girmesiydi. Ve bu savaş hukukun üstünlüğü ile sona erdi.
Yargı hakkı sahibine teslim etti.
Burada bu günkü tarih itibariyle yapılması gereken yargı kararına saygı duyulması ve yargının verdiği kararın bütün kesimlerce kabul edilmesidir. Mademki biz hukuk devletiyiz o halde hukukun üstünlüğüne de inanmalıyız. Bizler her zeminde ve her zaman hukuk devleti, hukuk devleti deyip duruyoruz ama hukukun verdiği kararları da hukuksuzluk sayıyoruz. Böyle bir anlayışı kabullenmek mümkün müdür?
Peki, ne yapılması gerekir diyecek olursanız. Bu aşamada hükümet verilen karara saygı duymalı bu doğrultuda Sayın Vali’nin yanında yer almalı ve ona devletin valisi olduğu güveni verilmelidir.
Yine bu günkü tarih itibariyle ilimizin seçerek parlamentoya gönderdiği beş milletvekilimiz, sivil toplum örgütlerimiz, basınımız, resmi kurum ve kuruluşlarımız Sayın Valimizi ziyaret ederek onun yanında yer aldıklarını, şehrin problemlerini birlikte çözeceklerini halkımıza ve kamuoyuna deklare etmelidirler. Bu gereksinim şehrimizin huzur ve güveni için, şehrimizin kalkınması için vazgeçilmeyecek bir ihtiyaçtır. İhtiyaçtan öte yarınlarımız için bir faraziyedir.
***
Hükümetin Sayın Muşmal’la olan gayri kanuni zıtlaşması elbette ki şehrimize zarar vermiştir. Devamı halinde verecektir de. Nitekim merkeze alınan eski valimiz Sayın Erol “Elazığ için yapmak istediğimi tam olarak yapamadım.” diyerek görevini gereği gibi yapamadığını dile getirmiştir. Elbette ki bu trafik Sayın Erol için de üzücü bir durum meydana getirmiştir. İstanbul’dan Elazığ’a atanacaksın, arkasından Tokat’a, onun arkasından yeniden Elazığ’a, bu kez Ankara’ya yazık günah değil mi?
Bir vali bu kadar mı kolay yetişiyor?...
***
Ben bu yazıyı bir gazeteci olarak Sayın Valimizin göreve başlamasından bir hafta sonra kaleme aldım. Amacım halkın duygularını öğrenmekti. Bunu da öğrendim. Konuştuğum yüzlerce insanın Valimizin Elazığ’a dönüşündeki memnuniyetini gördüm. Bir kamuoyu yoklaması yapar gibi vatandaşın duygu ve düşüncelerini aldım, sonuç olarak halkımızın Sayın Muşmal’ı gerçekten sevdiğini, ona inandığını, ona güvendiğini gördüm.
***
Neticede bu hadise bir valinin azmini ve ülkemizde her türlü karalama ve olumsuzluğa rağmen hukukun hâlâ var olduğunu göstermektedir. Biz her zaman ve her zeminde hukukun üstünlüğüne inanıyor, yargımıza güveniyoruz. Unutulmamalıdır ki yerden yere vurduğumuz bu yargı günün birinde hepimize lazım olacaktır.
İstesekte olacaktır, istemesekte olacaktır.
Bu düşünceler ışığında bizde yazımızı “Hoş geldiniz Sayın Valim” ve “Yaşasın Adalet” diyerek noktalıyoruz.
Bu tasarruf hayırlara vesile olur inşallah.
***///***
Mehmet Şükrü Baş 06 Eylül 2010 Elazığ Nurhak Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder