MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
mehmet_sukru_bas@mynet.com
İNSANLIĞIN SON GÜNLERİ
Eskiler garipsedikleri bir hadiseyle karşılaştıklarında “Dünyanın çivisi kopmuş” derlerdi. Günümüzde yaşanılan insanlık dışı olaylar “Dünyanın çivisi kopmuş” sözünün oldukça hafif kaldığını gösteriyor. Allah’ın en makbul yaratığı olan insanların vay nefsim girdabında gaflet ve delalet içerisinde hatta hatta büyük bir ihanet içerisinde olduklarını görüyoruz.
Bu görüntü bize insanlığın son günlerini yaşadığı izlemini vermektedir. Çünkü eşrefi mahlûkat dediğimiz insan eşrefi mahlûkat olmaktan çıkmış ‘hayvanı mahlûkat’ haline gelmiştir. Eli kana bulaşmıştır. Çirkinleşmiştir, yabanileşmiştir. İnsani duygularını yitirmiş, hayvani duyguları galip gelmiştir. Bütün bunları görüp de insanlık can çekişiyor insanlığın son günleridir, dememek körlükten başka bir şey değildir.
***
Ülkemize bakıyoruz!..
% 99’zu Müslüman olan ülkemize adı Ahmet olan Mehmet olan, Hasan ve Hüseyin olan nüfus cüzdanın da dini İslam yazan bazı insancıkların hiç bilmedikleri, kimin gelip geçeceğini tahmin bile edemedikleri yollara döşedikleri mayınlarla masum insanlar katlediliyor, iki yaşındaki çocukların kolları bacağı kopuyor. Şimdi size soruyorum o iki yaşındaki kız çocuğunu vahşi bir ormanda en vahşi bir hayvanın önüne atsanız o hayvan o kız çocuğunu, o minik bedeni parçalar mı?
Elbette ki hayır!..
O halde nasıl oluyor da insan dediğimiz, Müslüman dediğimiz birisi o sabi sübyanın kundağına bomba koyuyor?...
***
Dünyaya bakıyoruz.!...
Dünya jandarmalığına soyunan, dünyaya özgürlük götürdüğünü iddia eden Amerika sudan bahanelerle İslam ülkelerini işgal ediyor. ABD askerleri girdikleri her ülkede yakmadığı hiçbir can, dokunmadığı hiçbir mahremiyet kalmıyor. Camiye saldırıyor, haneye saldırıyor, namusa saldırıyor insanlığı saldırıyor.
***
Daha dün Afganistan'da görev yapan Amerikan birliğine bağlı askerlerin, eğlenmek için rast gele etraflarına ateş açarak sivilleri öldürdüğünü görüyoruz. Daha dün ABD askerlerinin bu bölgede Muhammed Kalay isimli bir Afgan askerini öldürdüklerini, cesedini parçalara ayırarak resmettiklerini görüyoruz. Bu hadise akıllara tek bir soru getiriyor…
“Eşrefi Mahlûkat dediğimiz” insanlık bu mu?
Umarım ki hiç biriniz bu soruya mantıklı bir cevap verecek durumda değilsinizdir. Yanı başımızdaki Irak’ta yaşanan vahşet, ırza ve namusa saldırı, binlerce masumun katli insanlığın katledilmesi değil de nedir?...
Her ne kadar her toplum layık olduğu şekilde idare edilir gerçeği var ise de yaşanılanlar başlığımızda kullandığımız “İnsanlığın son Günleri” tezini de ne yazık ki doğrulamaktadır. Özetleyecek olursak… ABD’nin özgürlük götürdüğünü iddia ettiği her bölgede insanlığın son günleri yaşanıyor.
***
Zaten ABD’nin, İngiliz’in, Fransız’ın özgürlük adı altında işgal ettikleri bütün bölgelere açlık ve sefalet götürüldüğü, o bölgedeki insanların mahremiyetlerine el atıldığını görmemek kör olmamızı gerektirir.
Bu dünde böyleydi, bugünde böyledir, yarında böyle olacaktır.
***
Yok, hala birileri bu devletler olur, aşiretler olur, farklı kimlikler olur, kim olursa olsun kendilerine özgürlük ve refah vaat eden bu ülkelerin günün birinde mahremiyetlerine el atacaklarını bilmiyorlarsa bu onların dünyayı tanımadıkları tarihi okumadıkları anlamındadır. Elin gavuru durduk yerde askeri ile teçhizatı ile ekonomisi ile kimsenin kara kaş kara gözü için okyanuslar ötesinden oralara refah getirmez. Getirse bile getirdiğin bin katını almadan geri dönmez.
***///***
Mehmet Şükrü Baş 30 Eylül 2010