6 Eylül 2015 Pazar

YA ALLAH…BİSMİLLAH…ALLAHUEKBER


              YA ALLAH…BİSMİLLAH…ALLAHUEKBER

 

         944 sene önce yine bir 26 Ağustos.

Destanlar Şairi Cennetmekân Niyazı Yıldırım Gençosmanoğlu’nun ölümsüz eseri olan Malazgirt Destanı’nda dediği gibi: “Aylardan Ağustos, günlerden Cuma // Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a // Bozkurtlar ordusu geçti hücuma // Yeni bir şevk ile gürledi gökler // Ya Allah... Bismillah... Allahuekber.

                                                    ***

         İşte o gün Türk’ün kahramanlıklarla dolu tarihinde şanlı bir sayfanın açıldığı gibi bu yüce millete bir daha kapanmayacak olan Anadolu’nun altın anahtarlı kapıları da açılıyor. Gelin o günlere dönelim;

                                                    ***

            26 Ağustos 1071 Cuma günü sabahı çadırından çıkan Alparslan Romen Diyojen komutasındaki Bizans Ordusunun Malazgirt Ovası’na yayıldığını ve çadırlar kurduğunu görüyor. Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan savaşı önlemek için Romen Diyojen’e elçiler gönderiyor. Romen Diyojen Selçuklu Padişahının, görkemli ordusundan korktuğu için böyle bir istekte bulunduğu varsayımı ile bu talebi reddediyor ve elçileri de huzurundan kovuyor.

 

                                                    ***

Düşman ordusunun kendi ordusundan 3–4 kat fazla olduğunu gören Hükümdar savaştan sağ olarak çıkma ihtimalinin zayıf bir ihtimal olduğunu görüyor ve töre gereğince kefene benzeyen bir giysi giyiyor. Mahiyetindekilere nerede şehit olursa oraya gömülmesini vasiyet ediyor.

                                          ***

O gün Müslüman’ın bayramı kabul edilen mübarek cuma günüydü. Sultan Alpaslan ordusunun başına geçti Kur’an’da zafer vaat eden ayetleri okudu. Ordusuna cuma namazını kıldırdı, namaz sonunda kır atını bindiği gibi düşman üstüne şaha kaldırdı. Bunu gören komutanları, askerleri atlarına bindiler. Sultanlarının ardı sıra yalın kılıç cenge girdiler. Koca ovayı “Ya Allah… Bismillah… Allahuekber” nidalarıyla inlettiler. Sayıca kendilerinden çok üstün bir gücü akşamın karanlığı basmadan Malazgirt Ovası’na gömdüler.

Yeni bir şevk ile gürledi gökler/// Ya Allah... Bismillah... Allahuekber.

Can verdiler, nam aldılar ve Anadolu kapısını ilelebet bu millete açtılar.

Anadolu’nun tapusu Türklerin elindeydi. Artık Anadolu Türklerindi…

                                          ***    

                 Aylardan Ağustos, günlerden Cuma
                           Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
                           Bozkurtlar ordusu geçti hücuma


                           Yeni bir şevk ile gürledi gökler
                           Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

                           Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
                           Ardında Oğuz'un ellibin tuğu
                           Andırır Altay'dan kopan bir çığı

                           Budur, Peygamberin övdüğü Türkler...
                           Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

                           Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi
                           Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi
                           Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi

                           Bu seste birleşir bütün yürekler...
                           Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..

                           Nağramızdır bu gün gök gürültüsü,
                           Kanımızdır bugün yerin örtüsü
                           Gazi atlarımın nal parıltısı

                           Kılıçlarımızdır çakan şimşekler...
                           Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..

                           Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
                           Anadolu başlar, vatan olmaya...
                           Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!

                           En güzel marşını vurmadan mehter
                           Ya Allah... Bismillah... Allahuekber

                                                    ***

Bugün bu zaferin 944. yıldönümü kutlanmaktadır. Şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanan bu mübarek topraklar üzerinde hamdüsenalar olsun ki ay-yıldızlı bayrağımız dalgalanmaktadır.

İşte bugün Türkiye Cumhuriyeti, cumhurbaşkanı başta olmak üzere başbakanıyla, bakanlarıyla bütün siyasi çekişmelerin dışında kalarak muhalefetiyle, askeriyle, siviliyle bu şanlı zaferi bu ovada kutlamalıdırlar. Alpaslan’dan devraldıkları Anadolu tapusunu öperek başlarına koymalıdırlar. Çünkü bu tapu hisseli bir tapu değildir. Bu tapu koca Türk Milletinindir. Bu tapunun bedeli de şühedalarımızın kanlarıyla ödenmiştir.

         Biz deriz ki!..

Bu tapuda vatan olmak var, devlet olmak var, hür ve bağımsız olmak var.

          Biz deriz ki!..

Bu tapuda şan var, şeref var.

Biz deriz ki!..

Bu tapuda atalarımın mührü, parmak izi var.

Biz deriz ki!...

Bu tapuda atalarımın mezar taşları var.

Biz deriz ki!...

Bu tapu bayrak kadar, sancak kadar, din kadar, iman kadar kutsal ve mübarektir.

Bu ülkede gözü olan her gafilin, her cahilin, her hainin bunu böyle bilmesi ve böyle düşünmesi gerekir.    

                                               ***///***

                               Mehmet Şükrü Baş 26 Ağustos 2015

 


 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder