7 Eylül 2015 Pazartesi

CUMHURİYETİ ANLAMAK


                               CUMHURİYETİ ANLAMAK

 

         Bugün Cumhuriyet Bayramı…

         Bugün egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin eline geçmesi,

         Bugün bir milletin istiklâl ve hürriyetine erişmesi,

         Bugün kula kulluk dönemine son verilmesidir.

         Necip milletime kutlu olsun.

                                                     ***

         Cumhuriyet Nedir?

         Cumhuriyet milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekili aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir.

         Ülkemizin yönetim şekli hamdolsun ki cumhuriyettir. Kurucusu ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür.

         O büyük kurtarıcıyı rahmetle, şükranla, saygıyla anıyorum.

                                                     ***

         Öğretmen sınıfta cumhuriyetin özelliklerini anlatıyor. Arka sıralarda iki afacanın kendi âlemlerinde olduğunu görünce onlara yönelip “Söyle bakalım Mehmet, Cumhuriyet nedir?”.

         Mehmet’in dersten de, konudan da haberi yok içinden geldiği gibi cevap veriyor. “Cumhuriyet adam olmaktır öğretmenim” diyor. Öğretmenin gözleri doluyor, Mehmet’ine sarılıyor, gözlerinden öpüyor. “Doğru evladım doğru, Cumhuriyeti anlamak adam olmaktır.”

                                                    ***

          Çünkü:

         Cumhuriyet hürriyettir,

         Cumhuriyet medeniyettir,

         Cumhuriyet ahlaktır, fazilettir, kemaliyettir,

         Cumhuriyet kişiliktir, haysiyettir,

         Cumhuriyet akla gelen her nimettir.

                                                   ***

          Bu günlere öyle sanıldığı kadar kolay erişilmedi. Cumhuriyet denilen o güzellik kendiliğinden gelmedi.  1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.

         İşte bu esaret yıllarında  Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır” diyen Mustafa Kemal Paşa Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da açlıkla savaştılar, yoklukla savaştılar, cehaletle savaştılar, İngiliz’le, Fransız’la, İtalyan’la, Yunan’la savaştılar. Yetmedi yedi düvelle savaştılar. Binlerce şühedanın al kanları ile sulanan bu mübarek toprakları düşman çizmesinden kurtardılar. Bu kurtuluş sonrası Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet kurdular.

        İŞTE BU DEVLET GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ İDİ.

                                                     ***

        Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara başkent oldu. Atatürk düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, zihninde tasarladığı Cumhuriyetin ilânı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. Yakın arkadaşlarına "Yarın Cumhuriyet'i ilân edeceğiz." dedi.

         29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimiz ilân edildi. Karakterinde ‘hür yaşama, ulusunu hür yaşatma, yaşadığı zamana damgasını vurma’ özelliği bulunan Mustafa Kemal Atatürk genç Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı oldu.

                                                     ***

         Atatürk ülkenin bekası, milletinin istiklali için didindi durdu. Ömrü savaş meydanlarında geçti, en büyük savaşını cehaletle yaptı. İnkılâpları ile ülkenin ufuklarını açtı. Hasta adam tabir edilen ülkemizin varlığını dünya devletlerine kabul ettirdi. Bugün onun bize armağan ettiği Cumhuriyetin güzelliklerini soluyoruz. Biz, siz, hepimiz!..

         Dünya durdukça. Payidar kalsın ülkemiz,

          Yaşasın milletimiz,

          Yaşasın Cumhuriyetimiz.

                                              ***///***

          * 29 Ekim 2008 tarihli Elazığ Nurhak,

          * Ocak-Şubat 2009 tarihli BİZİM ECE Dergisinde,

          * Ekim 2009 tarihli AKTÜEL Dergilerinde yayınlanmıştır.

          

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder