13 Ekim 2010 Çarşamba

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİSİ














Malatya'da















Manas'ta bir yaş günü Şükrü Kacar Hocam ve Ziya Çarsancaklı














Ben Şükü Kacar Hocam Vali Muammer Muşmal ve...














Ağın'da















Şükrü Kacar Hocam'la bir gezide














Basın mensupları ve Şükrü Kacar hocamla Misland'da















Şükrü Kacar,Güldeniz Hanım ben ve Günerkan bey














Öğretmenim Şükrü Kacar'la Malatya'da














Ben Sükrü Hocam - Şener Bulut ve Recep Bağcı


MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

mehmet_sukru_bas@mynet.com

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİSİ

(SN.ŞÜKRÜ KACAR VE BEN)

İnsanı mutlu eden bazı oluşumlar ömür dediğimiz bu güzergâhta insanoğlundan uzak gözükse de bazı hallerde kendiliğinden zuhur ediyor. Tıpkı benim sevgili ve muhterem öğretmenim Şükrü Kaçar’la yarım asrı aşkın birlikteliğim gibi.

Sanıyorum 1962 veya 63 yıllarıydı. Mezre Orta Okulunda öğrenciyim. Doğruları konuşmak gerekirse çokta tembel bir öğrenciyim. Zayıf olmayan derslerimin başında da Türkçe dersi, Türkçe dersimize de sevgili ve muhterem öğretmenim Şükrü Kacar geliyor.

***

İşte Şükrü Kacar Öğretmenimi ta o günlerden tanırım. Öğrenciliğimden sonra yollarımız ayrıldı ayda yılda bir rastlayıp hal hatır sormamızın dışında beraberliğimiz olmadı taki 2005 Mayıs ayına kadar. 2005 Mayıs ayında Manas camiasıyla tanıştım. Şükrü Kacar Öğretmenim de bu camiada önemli bir temel taşıydı. Öğretmen-öğrenci saygı ve sevgisi çerçevesinde yeniden aynı çatı altında olmak, birlikte gezmek, birlikte okumak, birlikte düşünmek içerisinde olduk.

***

2005 yılının son aylarına geldiğimizde bendeniz Nurhak Gazetesinde haftada iki gün yazı yazmaya başladım. Muhterem Öğretmenim bu gazetede “Başyazar”dı. 2006 yılına geldiğimizde bende onunla birlikte günlük yazılar yazmaya başladım. Şu anda Sayın Öğretmenim aynı gazetenin Genel Yayın Yönetmeliğini yaparken bende aynı gazetede günlük köşe yazıları yazan bir yazarım.

Yine yan yana, yine gönül gönüleyiz.

***

Böyle bir ortam insanoğlunun hayatında acaba kaç kişiye nasip olur. Öğretmeninle yarım asrı aşkın bir beraberliğin olacak. Onunla birlikte olacaksın, onunla aynı gazetede yazılar yazacaksın. Her yazında “Acaba hocam bu yazımı beğenecek mi, beğenmeyecek mi?” beğenmese kulağımı çekecek mi? endişesini taşıyacak, kendini hala öğrenci sayacaksın. Onunla gezilere çıkacaksın, onunla panellere katılacaksın, onunla hasbihal edip onun fikirlerinden yararlanacaksın.

En önemlisi aynı isimle anılacaksın.

Bu bana kaderimin bir ikramı ve erişilmesi mümkün olmayan bir mutluluk olsa gerek.

***

Ben Şükrü Kacar Öğretmenimle ilgili onlarca yazı yazdım. Onun edebi kişiliğinden bahsettiysem de onu anlatmak gibi bir gafletin içerisinde yer almadım. Çünkü Onu anlatmak benim gücümün dışındadır. Onu anlatmak, onun meziyetlerini sıralamak, onun eserlerinden bahsetmek onun nesir ve şiirdeki ustalığını dile getirmek elbette ki haddimiz değildir Ancak Orta Okulda neden Türkçe dersi dışında hiçbir dersle aram iyi değildi. Bunun da cevabını burada aramamız gerek.

Öğretmenim Şükrü Kacar bu şehirde Belediye Başkanlığı, Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve Halk Eğitim Başkanlığı yaptı, müfettişlik yaptı, öğretmenlik, Başöğretmenlik ve Müdürlük yaptı ama kart vizitini “Öğretmen” olarak bastırdı bu da onun gönlündeki eğitim ve eğitimcilik sevdasının boyutlarını göstermektedir. Onun için Şükrü Kacar demek bu şehrin eğitimi ve kültüründeki en önemli temel taşı demektir.

***

Dediğim gibi Sayın Öğretmenimi anlatmak bizim gücümüzün dışına çıkar. Biz onu anlatacak güçte değiliz Onun iznini bile almadan bu satırları yazdığım için umarım bizi bağışlar. Ancak sizler onu, onun ağzından tanımak isterseniz cilt cilt kitaplarını on binleri aşan köşe yazılarını okumak yerine onun bir dörtlüğünü okumanız yeter de artar bile…

İşte o dörtlük!...

Yazmak, çizmek ülkü bende,

Sevgiler bir türkü bende.

Dursam biter, tükenirim,

Sevda olmuş çünkü bende.

***

Bizde diyoruz ki!..

Sakın ola ki durmayasın sevgili ve muhterem hocam. Elinde kalemin, yüreğindeki sevgin, dilindeki türkün asla durmasın.

Bir ömür kalem tutan ellerinden öpüyorum sevgili ve muhterem hocam.

***///***

Mehmet Şükrü Baş 14 Ekim 2010 Elazığ Nurhak Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder